top of page
Ara

Nietzsche yanılıyor olabilir mi ?

Yazarın fotoğrafı: NergisNergis

Güncelleme tarihi: 1 May 2022

Nietzsche bir aforizmasında şöyle der : '' Yaşamak için bir nedeni olan kişi, her nasıla dayanabilir.''

Ee ne olmuş yani diyecek olanlar usulca sayfadan çıkabilirler çünkü yazımın geri kalanı onları muhtemelen sıkacaktır. :)

Bu aforizmayı okuyunca kafamda ister istemez şu soru belirdi.

İçimizde yaşamak için bir neden olunca her türlü zorluğa, her türlü nasıla katlanabiliyorsak ve günümüzde bu kadar intihar vakaları varsa (TÜİK verilerine göre 2018 yılında 3161 kişi intihar etti. Bu da her gün ortalama 9 kişinin hayatına son verdiği anlamına geliyor, çok üzücü ama durum böyle) maalesef ya Nietzsche yanılıyor ya da bizim yaşamak için sağlam bir nedenimiz kalmadı artık..

Herkes zaman zaman yorulur ve bir daha ayağa kalkamayacağını hisseder, o zaman önüne iki seçenek sunulur. Ya hep orada kalacaktır ya da toparlanıp yoluna kaldığı yerden devam edecektir. Yolculuğa çıktığınızda elbette molasız bir yere ulaşamazsınız. Hayat da böyle sanırım. Arada ufak birkaç molanın kimseye zararı olmaz diye düşünüyorum..

Peki, gelelim asıl konuya, Nietzsche'nin burada yanılma payı var mı, ya da biz 19. yüzyıla damga vurmuş bir filozofu 21. yüzyılda hâlâ anlayamıyor muyuz ? Yanlış yüzyılda yaşadığını, değerinin ancak 200 yıl sonra bilineceğini söyleyen bu adam acaba anlaşılmamaya mahkûm muydu ?

Bana kalırsa Nietzsche halâ anlaşılamamış ve anlaşılamayack bir filozof, belki de onun fikirlerini özümseme cesareti gösteremediğimiz için onu kadın düşmanı, ahlaksız bir adam, fikirleri ve eserleri beş para etmez bir filozof bozuntusu olarak görüyoruz. Elbette fikir ve düşünceler tartışmaya açıktır, felsefe de zaten bunun için vardır, Nietzsche'nin de bazı temel değerler üzerine söylediği şeylerin bu kadar tepki almasının sebebi onun, fikirlerini söylemesini istediğimiz şekilde söylememesinden kaynaklanıyor bence. Nietzsche bir kalıba sokup şekillendirebileceğimiz bir filozof değil, zaten öyle olsa 21. yüzyılda bile üzerine bu kadar konuşulabilecek konu olmazdı herhalde. Örneğin ona ırkçı diyemeyiz ama anti ırkçı da diyemeyiz, feminist diyemeyiz belki ama kadın düşmanı da diyemeyiz ( ben bazı ön yargılı görüşlerin aksine Nietzsche'nin bize toplumun kadına bakış açısını yansıttığını, putları yıkmak için farklı bir açıdan yazılarını yazdığını düşünüyorum, ya da öyle düşünmek istiyorum bilmiyorum, Nietzsche gibi bir filozofa kadın düşmanı damgası yapıştırmak bana pek de hoş gelmiyor.) Kısacası Nietzsche haklı veya haksız diyemeyiz, Nietzsche de bunu istemezdi diye düşünüyorum. O yaşadığı dönem boyunca ne düşündüyse bunu dile getirmiş, her filozof gibi fikirleri anlaşılsın istemiştir, ama üzgünüm Nietzsche, bence sen anlaşılmamaya mahkûm biri olarak kalacaksın, belki fikirlerini daha açık ve daha farklı bir üslupla ifade etseydin her şey çok farklı olabilirdi. Senin de kaderinde bu varmış demek ki :)

Hayata tutunma, kırıldığımız yerden filizlenme konusuna gelecek olursak en basitiyle yaşamdan, yaşamaktan vazgeçmemek gerek. Hayatın her alanında zorluklar var ama biz her düşüşümüzde daha inatçı ve gözü kara olmamız gerekiyor ki hayatta kalabilelim. Nietzsche mevzusuna da takılmayın bu kadar :) adamı şuan yaşasa bir kesim baş tacı edecekken bir kesim suikast planı kuracak. Asla bir şeyi sevmek ya da sevmemek için yaşamamalıyız, önemli olan şey saf, katıksız fikir ve görüşler olmalı, belki de bu sayede biraz da olsa anlayabiliriz birbirimizi. Evet biraz imkansız ama, korkmadan, yargılamadan ''arı'' düşünebilme ümidiyle.. Son satırlarımızı da kulaklarını bolca çınlattığımız Nietzsche babamızın bir motivasyon aforizmasıyla sonlandıralım.

''Bir kez yürünmüş bir yolda düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az..''

Her düşüşünüzde aklınıza gelsin, hoşça kalın..

40 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

BAHT UTANSIN !

ARAF

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Yazı: Blog2_Post
bottom of page